Genel Bilgi

Sürdürülebilir bir denge için böceklerin sisteme katılması şart mı?

Tavuk çiftliğinde yem ile beslenen tavuklar

Günümüzde milyarlarca insan ile birlikte sürekli tüketim halinde iken, kaynaklarımızın verimliliği, tüketim düzeylerimizin optimizasyonu, maliyetlerin analizi ve yaşamsal giderlerin muhasebesi ile ilgili tüm yaşayan bireylerin bilinçli ve bilgi sahibi olarak hareket etmesi şart konumuna gelmiştir. Aktif tüketim alışkanlıklarımız değişmediği sürece, mevcut kaynakların iyileştirilmesi için bir adım atmazsak, kaçınılmaz sona doğru koşar adım devam ediyor olacağımızı hepimiz çok iyi biliyoruz. Peki bu durumu bireyler olarak, nasıl aşabiliriz? İnsanların tekil olarak yapması gerekenleri düşünerek zaman mı kaybetmeliyiz, yoksa endüstriyel sahada toplu faaliyetleri inceleyerek optimize edilmiş bir tüketim bilinci yaratmak mı daha mantıklı olacak, bir düşünmemiz gerekiyor.

Ekolojik dengeye ulaşmak için böcekleri tüketim zincirimize dahil etmeli miyiz?

Bu sorunun cevabı aslında oldukça basit gibi görünüyor. Ancak artı ve eksileriyle durumu değerlendirmek gerekir.

Yükselen bir tüketim trendi ve hacmiyle, insanoğlu ne yazık ki çılgınlar gibi sadece tüketirken, üretime ayrılan pay, Dünya genelinde maliyetler sebebiyle gittikçe daralmakta ve arz talep eğrisinin gerçekten bükülmesine sebep olacak kadar kırılmaya doğru ilerlemektedir. Durum böyleyken, ya alternatif bir kaynak yakalamak gerek, ya yeni bir yol bulmak gerek, ya çılgınca bir fikirle harekete kalkmak gerek, ya da hepsini birlikte uygulayabilecek dahiyane bir sürdürülebilir proje üretmek gerek. Evet burada tüm yollar böceklere çıkıyor.

Detaylı Bilgi: Organik Tarım ve Organik Üretim hakkında sıkça sorulan sorular

Alternatif arayışında böcekler gerçekten uygun bir bileşen mi?

Maliyet kalemlerimizi oluşturan herhangi bir ürünü ele alarak bir örneklem yapalım, durumu zihnimizde netleştirelim.

Sofralarımıza kadar gelmeden önce, ilkin kalemlerden biriyle yola çıkalım, hayvancılık ve besicilik konusuyla durumu örneklendirelim. Örnek olarak bir tavuk çiftliğini ele alalım, civciv evresinden, etlik tavuğa kadar olan süreçte 300 adet canlının barındığı, birden çok evrede hayvanın bulunduğu bir çiftliğimiz olduğunu düşünelim.

Tavuk ve Civciv dostlarımız ortalama ne kadar yem tüketiyor

Tavuk ve Civciv dostlarımız ortalama ne kadar yem tüketiyor

İlk yumurtadan çıkıştan itibaren sürekli olarak tüketim ihtiyacı duyacak olan civcivlerimiz için ısıl denge, nem kompozisyonu ve barınma gibi şartları egale ederek, sadece yem maliyeti üzerine hesaplamalarda bulunalım. Bu masum civciv dostlarımız, bakıma muhtaç ve sürekli beslenme ihtiyacı duyacak şekilde Dünya’mıza adım atıyorlar.

Yeni doğan civcivler 1 aylık olana kadar yemle beslenebilirler. Bu süreçten sonra evdeki ekmek kırıntılarını tattırabilirsiniz. İlerleyen zamanlarda ise buğday ve bazı çeşitli besinler verilerek gelişimine destek olunabilir. Civcivler kuluçka döneminden çıktıktan en az 24 saat sonar yem yemeye başlaması gerekir. Ayrıca her 10 saatte bir de su verilmesi gerekir. Civcivler hızlı büyüyen hayvanlar olduğu için yemini ve suyunu eksik etmemek gerekir. 56 günlük civciv döneminde civciv başına toplam 2 kg yem, 115 gün piliç döneminde de piliç başına toplam 7 kg yem öngörülmektedir.

Örnek olarak: 1 Civciv ne kadar yem tüketiyor?

Kabaca internetten baktığımızda edindiğimiz bilgiyi sorgulamadan, hesaplarımıza devam edelim. Ortalama 6 aylık dönem içerisinde bir adet 9kg/civciv olarak hesap yapmamız gerekiyor. 300 bireyin bulunduğu kümesimizde ortalama olarak 2.700kg yem barındırmak zorundayız. Yem içerisinde genelde Arpa, Buğday, Mısır gibi tahıl ürünleri ve bakliyat katkılarıyla birlikte vitamin mineral premiks ürünleri barındırılır. Her bir kalemden en az 200-300kg edinmemiz gerekir.

Tavuk çiftliği ve yem tüketim oranları (temsili)

Tavuk çiftliği ve yem tüketim oranları (temsili)

Evet yanlış duymadınız, 250-300kg her kalemden, sadece 300 adet civciv için barındırıyoruz. Tüketim, tedarik ve üretim maliyetinin farkında mısınız?

Özellikle tarım ürünlerinin döngüsel süreçteki zaman kaybı, arazi hibesi, sulanması, toplanması, gereken iş gücü, personel gideri vs. vs. bir çok kalemi birlikte düşünmek gerekirse, ciddi bir iş yükünün karşılığında tatsız bir maliyet tablosu ortaya çıkacaktır.

İnternetten kabaca “yeni doğan civciv yemi” olarak arattığımızda ise, filtrelerimizden en ucuz yem ürününü seçip fiyatı 1kg/25₺ olarak görüyoruz. Yani yem bu maliyetlerin hepsini üstünde barındıran bir unsur olarak cebimize gider kalemi olarak yazılıyor. Bir kümes hayvanı besicisi olarak, ortalama hiçbir geliriniz olmadan, 2.700kg yem edinerek süreci tamamladığınızı düşünün..

Böcekler kullanılarak maliyetler indirgenebilir mi?

Az önce satırlar arasında maliyet kalemleri ve fiyatlara yer verirken, masum görünen 300 adet civciv için sadece yem giderinin bile ne kadar yüksek bir tutara denk geldiğini hep birlikte gördük. Peki tüm bu süreci hem kısaltsak, hem maliyeti düşürsek, hem arazi alanını farklı işlemler için tamamen boşa çıkartsak, suyumuz harcanmasa, mazotumuz tüketilmese, işçimiz yorulmasa ve zamanımız bizde kalsa nasıl olur?

Evet şahane olur!

Böcek dostlarımız tam da bu aşamada bizler için hem alternatif bir kaynak, hem yeni bir metot yolu, hem de çılgınca bir fikir kombinasyonunu dahiyane şekilde sentezleyen, evrimin görünmeyen kahramanları olarak sahneye çıkıyorlar. Besleyiciliği yüksek, yaşam döngüleri kısa, maliyetleri sıfıra yakın, çevre dostu ve geri dönüşüm için oldukça gözde adaylar.. Yanlış duymadınız, bunların üstüne geri dönüşüm de yapıyorlar. Hem de istemediğiniz kadar..

Daha fazlası için: Siyah Asker Sineği (Black Soldier Fly) hakkında merak edilenler

Bir de yem üreten firma gözüyle bakalım, durumu çift yönlü düşünelim. Tarım son ürünleri yerine böcekleri kullanırsak ne olur bir düşünelim.

Yem üretirken tesis gideriniz olmadı, ürünleri birden fazla cihazda işlemek ve tesis içerisinde aktarımlarla uğraşmak zorunda kalmadınız. Henüz tesisinize girene kadar ham madde halindeki ürünleri elde edebilmek için mazota para harcamadınız, arsa/arazi kirası vermediniz, ürün tohumuna para vermediniz, tarla dikimiyle uğraşmadınız, ürünü sulamakla vakit kaybetmediniz, arazi sürme, hasat işlemleri, toplama, işleme, paketleme ve sevkiyat gibi hiçbir masrafa girmediniz, üstüne işçi gider kaleminiz yaklaşık onda birine düştü, ve aynı verimlilikte alternatif bir ürün elde ederken, zamanınız da sürpriz bir şekilde tamamen size kaldı; dilerseniz boşta kalan tesisinizi geri dönüşüm tesisi olarak güncelleyerek ek gelir bile elde ettiniz.

Cümlelerimizi tamamen ticari anlamda kuruyorum, yoksa ekolojik olarak değerlendirdiğimizde her bir unsur zaten şahane adımlar olacaktır.

Özetlediğimiz duruma uzun vadede, kaynaklar çerçevesinden bir göz atalım. Örneğin bu süreçleri tersinir işlettiniz, yemleri tamamen böceklere odakladınız, oransal olarak en azından yarı yarıya böcek kullanımına geçtiniz, ve maliyetleri minimize ederken, zamandan da tasarruf ettiniz. Peki kullanılan doğal kaynaklar açısından duruma nasıl bir katkı sağladığımızın farkında mıyız?

Detaylı Bilgi: Un Kurdu (Mealworm – Tenebrio molitor) hakkında sıkça sorulan sorular

Mesela su tüketimi açısından olayı değerlendirdiğimizde, ne sulamaya harcadınız, ne personeliniz içme suyu olarak tüketti, ne cihazlarınız temizlik için su kullandı, ne de atık ve gider temizliği için su tüketimi yapıldı, hepsi sıfırlandı. Kabaca düşünüyoruz, işin uzmanı konumunda en ince detaya inmeden, ilk aklımıza gelen adımları sorguluyor, kısa günün kârı olarak su tüketimini cebimize koyuyoruz.

Toprak ekmedik, sulamadık, ürün yetiştirmedik, hasat edip ham maddeye gömülmedik. Yani toprağımız bize kaldı. Hem alandan, hem vakitten, hem iş gücünden kârdayız. Bir de geri dönüşüm için bu alanı kullandığımızı hayal edelim. Dekarlarca alanı bir tesiste çevirip, geri dönüşüm ve zengin organik toprak üretimi yapalım. Elde ettiğimiz kâr (zarardan kâr etmiştik) üzerine, artık deste deste kâr hesaplayabiliriz.

Hiçbiri hayal değil, hepsi yaklaşık 10 sene içerisinde gerçekleşecek, Dünya ayak uydurmaya başladı bile. Önemli olan biz bu döngüde ve değişim içerisinde nerede yer alacağımıza karar verelim.

Sürdürülebilir bir denge için böceklerin sisteme katılması şart mı sorusuna yanıt olarak, kendimizce, kişisel düşünceler ve yüzeysel sorgulamalar ile yanıt vermeye özen gösterdik. Siz de bizlere görüşlerinizi ileterek, eleştiri, fikir ve sorularınızı gönderebilirsiniz. Aşağıda yer alan formu kullanmaktan çekinmeyin.

Esenlikle, bilimle, bilgiyle kalın.

Bilgilendirme

Web sitemizde paylaşılan canlı türlere ait bilgiler tamamen halkımızı doğru bilgilendirme amacıyla, biyolog kadromuzun özverisi sebebiyle yayınlanmaktadır. İşletme olarak türler ile ilgili ticari bir kaygı amacıyla yer verilmemektedir. Genel bilgi amaçlı, birincil elden, doğru bilginin sunumu hedeflenerek paylaşılmaktadır.

Metin, fotoğraflar, grafikler dahil olup bunlarla sınırlı olmamak üzere sitemizde kullanılan tüm materyaller teknik hatalar, yazım yanlışlıkları ya da başka tür hatalar ve yanlışlıklar içerebilir. MVC Organic, bu tür hatalar ya da yanlışlıklar için sorumluluk kabul etmemektedir. Web sitesinde sunulan materyaller ve bilgiler, genel bilgi amaçlarıyla ücretsiz olarak sağlanmaktadır.

MVC Organic Yem Hay. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak yem üretim tesisimizde, üretimde eş zamanlı faydalandığımız yemlik hammadde ürünlerini sizlerle paylaşıyoruz.

KOSGEB ileri girişimcilik desteği programıyla onaylanan ve Kadın girişimci olarak desteklenen, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Karma Yem Üretimi için onaylı işletmemizin ‘tahıl toptan ticareti‘ vergi kaydıyla ve marka kayıtlı ticari ürünleriyle keyifle ürün sunumu yapma imkanı bulunmaktadır. Gönül rahatlığıyla alışverişinizi sağlayabilirsiniz.

Dilerseniz diğer makalelerimize de göz atarak bilgi edinebilirsiniz:

author-avatar

Hakkında Cenk Önsoy

Adli Entomoloji, Bilim Günlüğü ve Biyoloji Günlüğü projelerini yürüten, BSc. (Lisans) ve MSc. (Yüksek lisans) derecelerine sahip, doktora unvanı için eğitimine devam eden bir biyolog olarak MVC Organic firmasında üretim uzmanı görevinde yer almaktayım ve sizlerle naçizane bilgilerimi paylaşıyorum.